31 Ocak 2011 Pazartesi

sitem etme komsuna, sen de yaparsın baskasına..

sevgili okurlarım, sadece okumakla kalmayıp yorum yazanlarım,

kendi adıma zul gördüğüm bir muameleyi sizlere uyguluyormuşum da haberim yokmuş meğer.. yorum gönderirken ki kelime doğrulama olayı bana oldum olası çok eziyetli geliyor.. bugün blog'umun ayarlarıyla oynarken farkettim ki kelime doğrulama bende de açıkmış.. ben kendim yazarken doğrulamak zorunda olmadığım için farketmemişim.. bunca zamandır verdiğim rahatsızlık için özür diler, sizlere zahmetsiz gönderimler dilerim :)

30 Ocak 2011 Pazar

Muhabbet Olsun - Sema Maraşlı


eveeet.. çoktandır okuduğum kitaplarla ilgili yazamıyordum.. nihayet fırsatını bulabildim ve son bitiridiğim kitapla ilgili görüşlerimi yazabiliyorum..

nişanlı bir kız olarak evlilikle ilgili okumalara devam :) 'Muhabbet Olsun' Sema Maraşlı'nın daha çok evli çiftlerin sorunlarına yönelik bir kitabı.. ama sanırım benim yaptığım gibi henüz evlenmeden ve sorunlar oluşmadan okumak da faydalı :)

kitap efsane aşıklar 'Ferhat ile Şirin' in evliliklerinde yaşadıkları sorunlardan dolayı Sema Maraşlı'ya danışmalarıyla başlıyor.. fikrimce tarihe mal olmuş aşıkları böyle yansıtmak biraz acımasızca, ama sanırım Sema Maraşlı böyle yaparak en büyük aşkların bile bu tarz sorunlarla karşılaşabileceğini vurgulamak istiyor.. 

sonrasında yazar 'Muhabbete hizmet gerek' diyerek, muhabbet için her iki tarafın da adım atması gerektiğini söylüyor.. en önemli nokta ise şu: herkes kendi adımlarından sorumlu, karşı tarafın adımları takip edilmeyecek, çünkü bu, beklentikerin oluşmasına neden olur ve adımlar sonuçsuz kalabilir.. yazar her hafta bir adım olmak üzere, önce Şirin'in atacağı 25 adımı, sonra da Ferhat'ın 15 adımını onlarla konuşarak, sohbet havasında bizlere tanıtıyor.. adımların kimi hemen uygulanabilecekken kimisi uzun vadede ancak hayata geçirilebilecek şeyler..

ben kimi zaman yazdıklarını kabullenmekte zorlandım, bazı yorumlarını ilk etapta üstünkörü ve sığ buldum.. ama  biraz düşünüp, etrafımdaki evlilikleri incelediğimde, söylediklerinde genel itibariyle haklı olduğunu kabullenmek zorunda kaldım.. 

yazar, evlilik konusunda sağlam gözlemleri olan ve bu konuda çok dert dinleyen biri olduğundan pratik değeri azımsanmayacak bir kitap çıkarmış ortaya.. ama şunu da unutmamak lazım ki her çiftin ilişkisi biriciktir.. böyle kitaplar farklı bakış açıları kazandırmakta ve karşı tarafı anlamakta ne kadar yardımcı olsa da her tavsiye bizim ilişkimizde işe yarayacak diye birşey yok.. ayrıca tavsiyeleri 'taktik' e dönüştürüp ilişkideki samimiyeti zedelememeye de dikkat etmek lazım diye düşünüyorum..

ve kitaptan bir kaç alıntı:

'Sevmeyi bilen kendi hoşuna gittiği gibi değil, sevdiğinin hoşuna gittiği gibi sevebilendir. Sevmek, sevdiğimiz için içimizden gelmeyen şeyi yapabilmektir'

'Erkekler hatalarını itiraf etmeyi ve özür dilemeyi bir güç kaybı ve zayıflık gibi algıladıkaları için özür dilemekten ve hatalarını kabul etmekten kaçınıyorlar. Oysa erkek, hatasını kabul ettiğinde karısının gözünde yücelir. Kadın için bu sevgi itirafıdır.'

'Düşünmek sevgi demektir.'

'Bence evlilerin evlilik yıldönümü, doğum günü gibi özel günlerinden daha önemlisi özel zamanlarıdır. Bir karı kocanın en özel zamanı günde iki kezdir. Ayrılma ve kavuşma anları. Sabah ve akşam. Bu vakitlerde gösterilecek güleryüz çok önemlidir.'

çok basit ve akıcı bir dille yazılmış, her bölümde fıkra ve nüktelerle desteklenmiş bu kitap çok çabuk okunuyor.. bu tarz kitapları okumayı seviyorsanız tavsiyemdir efendim ;)

muhabbet ile..



28 Ocak 2011 Cuma

'Ey insan nedir seni lütuf sahibi Rabbinden uzaklastiran?' demis ve birakmisim neredeyse bir hafta önce.. bu bir hafta boyunca bu soruyu düsünmeye calistim.. cevaplar aradim kendimce.. 'nefs, seytan ve dünya zevkleri' kaynak tabii ki.. ama bu tuzaklara düsmemek icin daha somut seyler de bilmek gerekiyor.. bu tuzaklar hangi kiliklarda karsimiza cikiyor? cünkü öyle görünmezler ki, bu soruyu düsünürken bile alip seni götürüyor baska yerlere..

genclik calismalarinda bulunmaya calistigimi yazmistim profilime, bu calismalara yönelik bir egitim kursuna katiliyorum.. her gidisimizde 'nefis terbiyesi ve kisisel gelisime' yönelik ödevler aliyoruz.. bir sonraki ay bu ödevleri degerlendiriyoruz.. bir seferinde ödevlerden biri '5 dakika boyunca dogayi izleyerek Allah' i tefekkür et' ti.. bir sonraki ay bu konuyu konustugumuzda herkes, ve istisnasiz herkes bu 5 dakikayi doldurmakta ne kadar zorlandigindan bahsetmisti.. düsünebiliyor musunuz sadece 5 dakika.. internette dolasirken, tv veya film izlerken, sevdiklerimizle vakit gecirirken saatlerin nasil gecitigini anlamazken, 5 dakikayi 'yaradanimiz' a odaklanarak O'nu düsünerek geciremiyorduk.. birden bambaska düsüncelere uyaniyorduk ve daha sürenin dolmadigini farkediyorduk.. dünya ki sarmis her yanimizi.. koca koca billboardlarla 'zihnin bos kalmasin' diye haykiriyor sokaklar.. her yerde insani, önce kendinden sonra da Rabbinden uzaklastiran tuzaklar.. Rabbimiz ki en büyük lütuf sahibi.. hissetigimiz tüm hazlari yasatan.. anbean bizi ikramlariyla donatan.. agrimayan her yanimizi, mutlulukla gecen her animizi borclu oldugumuz makam..

öyle bir soru ki herkesin kendisine sormasi, ve yine kendi cevabini bulmasi gerekir.. tabii eger oyuncaklarla oyalanarak ömür tüketmek istemiyorsak..

cumaniz mübarek olsun..
muhabbet ile efendim..

22 Ocak 2011 Cumartesi

Al Infitar by Mishary Rashid Al Afasy



inanilmaz dokunakli bir tilavet.. ve en ic acitici ayet :

يَا أَيُّهَا الْإِنسَانُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ الْكَرِيمِ

Ey insan! Nedir seni lütuf sahibi Rabbinden uzaklaştıran?

sahi, nedir bizi en hakiki sicakliga, sah damarimizdan daha yakin olana fersahlarca uzaklastiran?

21 Ocak 2011 Cuma

sürpriz bozan spontanelik :(

yok efendim, ciftlerden birinin kararlarinin ani olmamasi lazim.. bir gün önce ne dediyse o kalmali.. aksi halde, iki tarafta birbirine zaman zaman  kücük sürprizler yapmak istiyor ama ikisininki de suya düsebiliyor.. bunlardan biri icin bakiniz sekil a)

sekil a) chreryblossom, 12:04 treniyle münih'e gidecek olan sevdicegine -bir önceki aksam telefonda ugurlamaya gelemeyecegini söyledigi halde- sürpriz yapmak isteyip, yolculuk icin cok sevdigi lahmacunlardan alip ugurlamaya gidiyor.. kendisi 12 ye 10 kala tren istasyonunda oluyor ve basliyor beklemeye.. saat 12 ye yaklasirken icine bir süphe düsüyor ve telefon ediyor sevdigine.. sevgili'nin sesi 20 km öteden, bir önceki trenin icinden geliyor.. ani bir karar ve bir önceki tren, ve cherry'nin elinde patlayan sürprizi :( bunun üzerine cherry ne mi yapiyor? aglamak istiyor.. cünkü bu, bu ciftin basina cok geliyor..

19 Ocak 2011 Çarşamba

neler oluyor bana?


var midir ki benden baska animasyon filmi izleyip duygulanan? hatta bu esnada gözleri dolan? tamam itiraf ediyorum dolmakla kalmayip bir iki damlacik da damlamisti..  böyle degildim ben ya, neler oluyor bana bu son iki-üc senedir.. bitmek bilmeyen sürekli bir duygusallik hali..

not: film gercekten güzeldi.. oyuncakla oynayan cocuklari seviyorum.. animasyon filmlerindeki kücük sevimli detaylari cok seviyorum.. animasyon sevip de filmi izlemeyenlere tavsiye ediyorum :)

sevgiler


15 Ocak 2011 Cumartesi

"Haydi Bir Dost da Sen Hediye Et!" etkinlik hediyeme kavustum !

evet iki ay  kadar öncesinde katildigim etkinligin hediyeleri sevdicegin gelmesiyle birlikte, surada bahsettigim cetrefilli yolculuktan sonra nihayet elime ulasmis oldu :) ulasir ulasmaz da ben elis safak'in ask kitabinin satirlarinda kaybolmaya basladim bile.. akici bir anlatim, etkileyici cümleler ve zengin bir dil ile Elif Safak beni simdiden büyüledi diyebilirim..

 vesselam blog'unun sahibesi sevgili Melek'in bir yerine üc tane kitap hediye göndermis olmasi cok hos bir incelikti dogrusu..




Melek her kitabin kapagina ayri ayri güzel notlar da yazmis :)



bir de benim cok deger verdigim bir alim olan Mustafa Islamoglu'ndan cok veciz bir tespiti de not olarak eklemis paketine.. Söyle diyor Islamoglu:

"Paris'i, Londra'yi, Berlin'i
New York'u, Pekin'i, Cin Seddi'ni,
Görmeden ölmak kayip degildir;
Asil kayip Allah'in bir ayetini fark etmeden ölmektir."

Sevgili Melek'e beni cok mutlu eden hediyeleri icin burdan tekrar cok tesekkür ediyorum :) bir tesekkür de bu güzel etkinligi düzenleyen sevgili Lam-i Tarif'e.. 

muhabbet ile..


12 Ocak 2011 Çarşamba

bir mim ile dönüyorum..

sevgili Latife beni mimlemis.. kendisine tesekkür edip, lafi fazla dolandirmadan hemen sorulara geciyorum :)

1. Kac yasinizdasiniz : 
27 yim efendim.. beni en cok düsündüren yastayim.. '30 a kendimi hic bu kadar yakin hissetmemistim' gibi bir cümle kurucam ama, zaten hic bu kadar yakin olmadigim icin normal birsey söylemis olacagim galiba :) ama ne demek istedigimi anlayan anladi, uzun uzadiya aciklayamayacagim simdi :)

2. Isminizin son harfi ne? : 
hay Allah'im ne komik bir sorudur bu.. ne gibi bir amacla sorulmus hakikaten merak ediyorum.. 'ben son harfini sorayim, kendileri lütfeder hepsini söylerler'  diye mi düsünüldü acaba :) hayir bir insanin isminin son harfini bilmek nasil bir kanaat olusumuna yardimci olur ki ? neyse anlam veremedigim bu sorunun cevabinin "e" oldugunu belirtip geciyorum siradakine..


3. En sevdiginiz renk : 
en sevdigim renk yok sevgili okur.. genelde en'lerim pek yoktur benim.. hele renkler konusunda hic yok.. renkleri duruma, ruh halime göre tercih ederim.. bir de o nesneye daha cok hangi rengin yakistigina göre..

4. Kilonuz kac? : 
:(  bu soruyu bana birkac ay sonra sorsaydiniz keske.. sürekli aklimda olan diyetime son kez basladiktan sonra..  an itibariyle 72 civarlarindayim.. ama degisecek Allah'in izniyle.. inaniyorum, ümitliyim :)


5. Boyunuz kac? :  
1. 73

6. Ailenizin kacinci cocugusunuz? 
planlanmayan, istenmeyen  ama dogduktan sonra da el üstünde tutulup simartilan,  "iyi ki de olmus dedirten" 5. ve son cocuguyum :)


7. En sevdiginiz Sarki: 
bir degil birkac tanedir..
onur akin'dan 'seviyorum seni'
grup gündogarken'den 'rüzgar'
yüksek sadakat'ten 'belki üstümüzden bir kus gecer'


8. Sizce sarisin mi esmer mi? 
esmer.. 


9. Sigara kullanir misniz? 
hayir..

10. Alkol? 
hayir..


11. Cayi fincanda mi seversiniz, yoksa cay bardaginda mi? 
cam kupada severim..


mim normalde bu kadar.. ama  bir önceki mim'de oldugu gibi bu mim de bana gelene kadar deforme olmus.. bu sefer sorular azalmamis artmis :) bu mim' e sevgili Latife 3 soru daha eklemis..  onlar da su sekilde:


12. Akilli bir kadin olmak ne demek sizce?
zor bir soru aslinda  cünkü cok kapsamli.. ben su anda sadece aklima gelen bir yönünü yazicam buraya, ama mutlaka eklenebilecek seyler vardir.. ve aslinda bu yazdigim hem kadin icin hem de erkek icin gecerli olan birseydir..
akilli bir kadin ailesini önceler, ama kendini de unutmaz.. esinin de evalatlarinin da hayatin en önemli nimetleri oldugunu bilir, lakin ayni zamanda imtihan olduklarini da hatirinda tutar.. 


13. Ikinci hayat varsa nerde yasmak istersiniz? 
ikinci hayat ahiret ve tabii ki her inanan insan gibi benim de yasamak isteyecegim yer cennet..


14. Mutluluk ne demek?
daha önce de bir mim de sorulmustu.. 'olumlu bakis' demistim sanirim.. cünkü bence mutluluk bir sonuc degil, bir haldir.. bizim hayata karsi durusumuzla alakalidir..

sira geldi mimlemeye.. sayet cevaplamak isterlerse bu mim'i cok sevdigim

sakar hafiye
arzu-hal
coskunsel
bir güzel cift
ezgilimelodi
tedirginruhcikolatacisi
Sevgi Sevdalisi
her bebek bir melek

arkadaslarima gönderiyorum..

muhabbet ile efendim :)