20 Aralık 2012 Perşembe

göçebe zamanlar..

sekiz, artık hatta neredeyse dokuz aylık evliyiz ama hala bir evimiz yok.. evimizi bırakın kabımız, kacağımız bile tam tekmil değil.. şimdiye dek öyle aman aman ev aramadık, mobilya seçme telaşımız ise hiç olmadı.. düğünümüze iki hafta kala hala bir evimiz yoktu ve hem şaşkın hem endişeli bakışlara sadece tevekkülle karşılık veriyorduk.. tevekkülümüzün karşılığını ise düğüne bir hafta kala, eşimin akrabalarına ait mobilyalı ufacık tefecik bir daire bularak gördük..

daha önce şu yazımda bahsetmiştim,  oğuzun işinin nerede olacağının belli olmamasından kaynaklanan bi durumdu bu.. ve belli olduğunu zannetmemizle, belirsizlikler sürecinin bittiğini düşünüp Darmstadt'a yerleşmeye yavaş yavaş başlamıştık.. evdeki mobilyaları çıkarıp zevkimize göre döşeme planları yaparken, sevgili kocam mobilyalardan ziyade, işinden, patronundan ve de şehirden rahatsız olmaya başlayınca belirsizlikler süreci yeniden başlamış oldu.. ben artık bu durumu o kadar kanıksadım ki, 'bizim hayatımız böyle geçecek' moduna çoktan bağladım.. Allah'tan rahat bi insanım, ayran gönüllü kocama ayak uydurmakta zorlanmıyorum :)  neyse yeni iş ve şehir arayışlarımız yine böyle başlamış oldu işte.. bu sefer gündemimizde bi Kassel bi Dortmund vardı.. iki şekirle kalmamız bile bi 'netlik'ti bizim için :) yazışmalar ve uzun süren endişeli bekleyişlerden sonra nihayet Kassel netleşti..

ama ortada yine ev yoktu ve dahası Kassel'de ev bulmak umduğumuzdan da zordu.. biz de pılımızı pırtımız toplayıp, annemlerin kapısını çaldık ve hala orda kalmaktayız.. ne zaman gönlümüze göre ev bulur da çıkarız belli değil..

niye yazdım bütün bunları şimdi.. birincisi dönüp baktığımda bugünleri hatırlamak için tabii.. ve bir de hani olur da evlenmek üzere olan bir genç kız bu sayfaya girer de tevafuken bu yazıyı okursa, ona evliliğin ev tutup mobilyaların ve çeyizlerin en güzelini ve en pahalısını almak olmadığını hatırlatmak için.. imkanlar dahilinde yapılabilen yapılır tabii, ama 'bir kez evleniyorum' deyip borç harç yapıp ev döşemenin anlamı yok.. bilakis 'bir kez evlendiğin' için o kanaati gösterme şansın da sadece bir kez.. zamanla hepsi olur.. önemli olan mutlu olmak.. o da inanın en zevksiz döşenmiş evde de, anne-babanın yanında da mümkün..

muhabbet ile..

8 yorum:

  1. Evlendim,eşimden ayrı beş ay geçirdim.Ne ev var,ne eşya..Ben istemedim,hatta annemden bana çeyiz yapmaması için ısrarlarda dahi bulundum..Nitekim İzmir e atandım.Yine ev,eşya yok.İstediğim hep kendi arzuma göre bir eve sahip olmaktı,kira vermek zoruma giderdi,hiç kira vermediğim için..Bekledim,sabrettim dört ay kadar onlarla birlikte yaşadım.Bazen dibe vursam da güzel şeyler olacağına inandım..Doğum günümde Allah bana o evi nasip etti..Önce evim oldu,sonra eşyalarım..
    Her şey oluyor,gerçekten,ama insan sadece huzur olduğunda mutlu oluyor.Kapıyı açtığındaki gülümseyiş tüm kareyi donduruyor,bir sen kalıyorsun bir de o...
    Yeter ki kalbini güzel tut:)
    Mutluluğunuz daim olsun...
    Sevgiyle kal..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne güzel yazmissin ezgi, 'Kapıyı açtığındaki gülümseyiş tüm kareyi donduruyor,bir sen kalıyorsun bir de o...' iste bu anlari kacirmayip, onlarin hakkini verince, tüm zorluklar daha kolay geliyor :)

      mutlulugumuz ve mutlulugunuz hatta tüüümmm mutluluklar daim olsun ;)
      sevgiler..

      Sil
  2. Tamamen katılıyorum. Her şeyim tam olsun diye özeniyor kız milleti ama sonrası borç yükünden kaynaklanan huzursuzluklar, tartışmalar. Her şeyimiz tam olmasın da kafamız rahat olsun yahu. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) zaten eksikler de hic bitmiyor ki dmisal, yine de bunca sıkıntıya sokuyor millet kendini.. ama ah yok mu o 'millet ne der?' ler...

      Sil
  3. bulunudugun durumdan mutluysan sorun yok zaten..ama sureci uzatmayin derim,ilk baslardaki tahammul zaman icinde yasanan zorluklar siralandikca biraz dusuyor..
    cok uzun tutmadan yerinizi yurdunu bulun derim tecrubelerimle...(bu konuda benzer yasanmisliklarim var zira:))) tadinda birakmak gerek..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok şükür şimdilik bi zorluk yaşamadık Ayşegül, ama yine de acele ediyoruz tabi.. dediğin gibi herşeyi tadından bırakmak lazım, ne sıkılmak isteriz ne de annemleri bunaltmak.. inşaallah gönlümüze göre bir ev bulunca, biz de düzenimizi kuracağız :))

      Sil
  4. Tebessümle okunacak bir içeriği yok belki yazının ama sen böyle bir uslüpla yazınca tebessümle okudum sevgili cheryyblossom.
    Sıkıntılar bir yana diyebilmek fedakarlığını gösteren bir eş olmak ne erdemlidir.

    Rabb yanınızda olsun her daim.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. amin, NüHa'cığım :)

      'Uzun Hikaye' yi izlemiştin değil mi? Münire'yi örnek alıyorum kendime, onu kadar olamasam da elimden geldiğince :) hoş Münire'yi de anlattiğim bu sürecin ortalarında tanıdım, ama o potansiyel varmış demek ki, şimdi daha da pekişti :)

      Sil